Asuman dizlerinin üzerinde öne eğilmiş halde, elini burgu gibi Behiye’nin amının içinde çevire çevire ileri geri oynatırken, Behiye bazen, “Ağzına sıçtığımın orospusu, yavaş!” diyerek Asuman’ın bileğini tutup elini hareket ettirmesini engelliyor, bazen, “Tükür biraz!” diyor, bazen de, “Hah, böyle iyi, böyle devam et!” diyerek yönlendiriyordu…

Bir süre sonra Asuman Behiye’nin arzu ettiği ritmi yakalamıştı. Artık Behiye’nin de acı acı böğürmeleri yerini sadece zevk iniltilerine bırakmıştı. “Mmmhhhh, ohhh, oyyy anammm, ohhh, mmhhhh!” diye inlerken iki eliyle göğüslerini yoğuruyor, bazen de irileşmiş göğüsuçlarını koparmak istercesine sündürüyor, sonra tekrar göğüslerini yoğurmaya devam ediyordu.

Asuman sinsi bir gülümsemeyle, “Harun abi, banyodan birkaç tane mandal getirir misin?” deyince, ben şaşkınlıkla Behiye’ye baktım. Behiye ise utangaç bir gülümsemeyle, “Getir, getir! Çamaşır makinesinin üstündeki rafta, küçük plastik bir sepetçikte mandallar var!” deyince, telefonumu Şifonyerin üzerine yatağı kaydedecek şekilde koydum ve bir koşu banyoya gittim. Küçük sepetçiği olduğu gibi alıp yatakodasına döndüm.

Ben gelince, Asuman elini Behiye’nin amında kımıldatmatan durdu. Sepetçiği ben Asuman’a uzatınca, Behiye, “Ona değil, bana ver!” dedi. Behiye, kendisine verdiğim sepetçikten bir tane mandal aldı ve dikkatlice sol göğüsucunu mandalladı. Ardından sağ göğüsucuna da bir mandal taktı. Sonra bir mandal daha alıp, yine dikkatlice klitorisine taktı mandalı. Behiye harbiden, ablası Hüsniye’nin de değiği gibi, biraz ‘Asortik’ idi.

Sepetçiği tekrar bana verince, ben de komodinin üzerine koydum. Yatağın kenarında dikilmiş, olanları hayretle izliyordum. Asuman’ın eli yine hareketlenmeye ve Behiye de inlemelerine başlamıştı. Amındaki el hareket ettikçe Behiye’nin göğüsuçlarındaki ve klitorisindeki mandallar da aynı bir Sismografın kaydedicisindeki kalem gibi titiriyordu.

Ben de boş durmamak için yarağımı Behiye’nin ağzına verdim. Bir 15-20 dakika sonra Behiye yarağımı ağzından çıkarıp, ciyaklaya ciyaklaya Orgazm oldu ve artık elini hareket ettirmemesi için Asuman’ın bileğini sıkıca kavradı. İkisi birden o pozisyonda donmuş kalmış gibi kımıldamadan dururken, hareket eden tek şey Behiye’nin inip kalkan göğüslerinin ucundaki mandallar idi…

Behiye’nin nefes alışverişi sakinleştikten sonra, önce göğüsuçlarındaki mandalları, ardından da klitorisindeki mandalı çıkarıp aldı. Sonra da, “Gözünü seveyim Asuman, acıtmadan, yavaşca çıkar elini! Bak geçen seferki gibi birden çekersen ağzına sıçarım senin valla!” dedi. Asuman da pis pis sırıtarak, “Senin de canın pek tatlı yenge, daha minnacık elime dayanamıyorsun, yarın birgün çocuk nasıl doğuracaksın?” diyerek yavaşça elini çekmeye başladı. Acıtmamaya özen göstererek biraz uğraştıktan sonra da çıkardı. Eli bileğine kadar Behiye’nin am suyu ile parlıyordu.

Amından Asuman’ın eli çıkınca Behiye biraz rahatlamıştı, ama halen, “Oyy anamm, anamm!” diye inleyerek kendine gelmeye çalışıyordu. Behiye’nin dudaklarından öpüp, “İyi misin aşkım?” diye sordum. Behiye, “İyim iyim, yok bir şeyim, biraz kendime geleyim!” diyerek doğrulmaya çalıştı. Asuman gülerek, “Elim de vıcık vıcık oldu…” diyerek doğrulduğunda, “Al şuna sil elini!” diyerek demin yarağımı sildiğim Behiye’nin külodunu verdim.

Artık Asuman’ın tadına bakmak istiyordum. Behiye’ye göz kırparak, Asuman’a, “Helal olsun kız sana, sadece güzel değilsin, aynı zamanda da çok yeteneklisin! Ne güzel siktin Behiye’yi öyle!” deyip Asuman’ın dudaklarına yumuldum. Ateşlice öpüşme faslından sonra Asuman’ı Behiye’nin yanına sırtüstü yatırdım, boynunu boğazını öperek göğüslerine indim. Kızın gün yüzü görmemiş sütbeyaz göğüslerini iştahla yalıyor, emiyor, yoğuruyordum. Göğüsleri demin Behiye tarafından yalanırken de zevk almış ve inlemişti, ama benim tarafımdan yalanması Asuman’ı daha da heyecanlandırmışa benziyordu. Daha değişik tonlarda inliyordu..

Göğüslerinden sonra göbeğini öpüp yalayarak biraz daha aşağılara indim. Uyarılmış klitorisine küçük bir öpücük kondurduğumda, Asuman ürpererek bacaklarını iyice ayırdı. Bir an önce amını sikmemi ister gibi bir hali vardı. Ama amından önce götünü sikmek istiyordum. Amını biraz yaladıktan sonra, “Dön arkanı, domal!” dediğimde Asuman sanki hayal kırıklığına uğramış gibiydi. Yine de ikiletmeden hemen arkasını dönüp, dört ayak domaldı. Manzara harika idi.

Beni ilgiyle ve dudaklarını emerek izleyen Behiye’ye göz kırpıp, “Ağzının tadını biliyormuşsun aşkım, Asuman çok tatlı bir yaratık!” diyerek, Asuman’ın götünün yanaklarını ayırarak yoğurmaya başladım. Sonra götünün deliğini yaladım uzunca bir süre. Arada bir dilimi göt deliğinden aşağıya kaydırıp amını yalıyor, sonra tekrar göt deliğine çıkıyordum. Asuman daha fazla dayanamayıp, “Hadi! Hadi!” demeye başlamıştı bile. Anlaşılan daha fazla sabredemeyecekti. Behiye’ye tekrar göz kırpıp, “Müsaden var mı aşkım, sevgilini sikebilir miyim?” dedim. Behiye gülerek, “Sik, dağıt orospuyu! Beni siktiğinden beter sikmezsen adam değilsin zaten!” dedi.

“Sen merak etme aşkım!” diyerek yarağımın başını tükürükle ıslatıp dayadım Asuman’ın göt deliğine. Hafifçe yüklenmemle göt deliği açılarak yarağımın başını içine aldı. Hiç acelem yoktu, sakin sakin sokarak dibini buldum. Zorlanmadan taşaklarıma kadar köklemiştim götüne. İçinde hareketsiz beklerken, Asuman’dan sadece, “Mmmhhh, mmhhh!” diye zevk aldığını belirten inlemeler çıkıyordu. Götüne yarak girmesini çok özlediği her halinden belli oluyordu.

Ben içinde hareketsiz kalmaya devam edince, Asuman sabırsızlanarak götünü ileri geri oynatmaya başladı. Asuman ileri geri salınmalarını artırıp, “Hadi, siksene!” deyince, artık ben de fazla bekleyemedim ve sakince pompalamaya başladım. Yarağımı usulca başına kadar çekip, tekrar usulca gömüyordum götüne…

Asuman’ın götünü tadını çıkara çıkara sikiyordum ki, Behiye bana kızmış gibi, “Napıyorsun Harun, adam gibi siksene şu orospunun götünü! Benim götümü siktiğin gibi siksene! Merak etme, orospu alışık götten sikilmeye!” dedi. İşime karışması canımı sıksa da belli etmedim, nede olsa Asuman’ı bir bakıma Behiye sayesinde sikiyordum. “Nasıl istersen aşkım!” deyip olanca gücümle hızlandım Asuman’ın götünde. ‘Şak, şak, şak!’ seslerinin eşliğinde pompalıyordum. Behiye, “Hah şöyle!” deyip pis pis gülümsereken, Asuman’dan ise yüksek sesle, “Ağhhh, uhhh, anamm, oyyy, mmhhh, ohhh, mmmhh…” diye inlemeler çıkıyordu…

15-20 dakika sert bir şekilde siktikten sonra belim ağrımıştı. Durdum. Yarağımı Asuman’ın götünden çıkarıp, “Pozisyon değiştirelim, sen üste çık!” dedim. Asuman oflaya puflaya yataktan inince ben Behiye’nin yanına sırtüstü uzandım. Asuman üstüme geçti. Ben yine götüne sokacak diye beklerken, yarağımı eliyle tutup amının deliğine yerleştirip, “Ohhhhh!” diyerek oturdu. Demin Asuman’ın götünü sikerken çok zevk almıştım, fakat fazla sikilmediği hemen belli olan amı da müthiş zevk veriyordu. Yavaş tempoda oturup kalkmaya başladı, tadını çıkara çıkara, acele etmeden sikiyordu kendini. Derken inlemeleri gibi hareketleri de iyice hızlandı ve üstümde çırpına çırpına orgazm oldu. Sakinleşene kadar üstümde hareketsiz kaldı…

Üstümden indiğinde halen kazık gibi duran yarağımı görünce, hayretle, “A-aaa, sen daha gelmedin mi?” diye sordu. “Yok daha gelmedim, domal!” dedim. Asuman domalınca arkasına geçip amını biraz yaladım. Sonra doğrulup amına geçirdim ve sikmeye devam ettim. Aynı götünü siktiğim gibi 15-20 dakikadır sertçe sikiyordum amını ve müthiş zevk alıyordum. Yarağımın daha uzunca bir süre sertliğini koruyacağını biliyordum, fakat yorulmuştum. Asuman bir kez daha orgazm olunca, ben de boşalmaya odaklanıp, birkaç saniye sonra yarağımı amından çıkarıp beline ve sırtına fışkırttım döllerimi. Aslında amının içine boşalmayı çok istiyordum, fakat hamile kalır korkusu ağır basmıştı ve başıma iş almak istemiyordum…

Üçümüz birlikte yatakta biraz uzanıp dinlendik. Sikişecek halimiz kalmamıştı, fakat bol bol üçlü elleşip, öpüştük. Saatlerce bu yatakta kalabilirdim, fakat gitsem iyi olacaktı, komşularından veya akrabalarından birileri gelir düşüncesi beni huzursuz ediyordu. Onlar yatakta kalırken ben duşumu alıp giyindim. Çok güzel sikiştiklerini, çok zevk aldığımı söyleyip, dudaklarına birer öpücük kondurup çıktım evden…