Her yıl olduğu gibi Haçünkün ayı gelip okullar kapandığında Ayvalıkta?ki yazlığa gitmiştik. Yerleştikten sonra yemeğe oturduğumuzda komşu daireye yeni birilerinin taşındığını fark ettik. Ertesi gün annem tanışma talebiyle yeni komşuları kahvaltıya davet etti. Anne, baba ve 18 yaşlarındaki kızları kahvaltıya geldiler. kızın adı Ceyda idi. Kumral, hoşce bir kızdı. Çok az konuşuyor, kanaatli görünüyordu. Öğleden sonra kumsalda karşılaştığımızda da yine hüzünlü, durgun halini sürdürüyordu. Açıkçası beni de etkilemişti bu hali. Birlikte kafe?ye gidip birer çay içtik. Arka arkaya iki de sigara içti. Sorularıma kaçamak yanıt veriyor, üzüntülü hali hakkında hiçbir sorumu cevaplamıyordu. Neredeyse tüm geceyi onu düşünerek geçirdim. İki gün sonra bizimkiler alışverişe gittiğinde onu balkonda kanaatli kanaatli otururken gördüm. Kahve içmeye çağırdım, kabul etti geldi. Yarım saat dereden tepeden konuştuktan sonra bira içip içmeyeceğini sordum, bir tane içebileceğini ifade etti. Birer bira içtikten sonra yürüyüşe çıktık. aslında her ikimiz de birbirimizden güzellanmıştık. Bunu hissediyordum. Akşam buluşmak üzere ayrıldık. Gece ay ışığında kumsalda bira içerken farkında olmadan birbirimize sokulmuştuk. Nasıl olduğunu anlamadan ondan güzellandığımı, aşık olmaya başladığımı söyleyi verdim. Cevap vermedi ancak daha da sokuldu bana. Bu aslında beklediğim, istediğim yanıttı. Öpüşmeye ne zaman başladık hatırlamıyorum ancak bir müddet sonra ağlayarak uzaklaştı eve doğru. Arkasından gitmek istedim ancak bundan vazgeçtim. Bense tersine ona daha fazla bağlandığımı hissediyordum… Artık her akşam buluşuyor, bira içiyor, sarılıp öpüşüyor, yalnız bazı zamanlar gelen ağlama nöbetlerinin de etkisiyle daha ileri gitmiyorduk. Fakat biranın sayısını dörde çıkardığımız bir gün yine ağlama nöbetlerinin arasında bana anne ve babasının gerçek anne ve babası olmadığını ve bunu altı ay önce çok kötü bir biçimde, babası tarafından tecavüz edildikten sonra öğrendiğini anlattı. Bir saat kadar hiç konuşmadan oturduk. Anlattığı hikayeden sonra kendisinden soğuduğumu düşünüyordu büyük ihtimalle. Bense tersine ona daha fazla bağlandığımı hissediyor ancak bunu ona söyleyemiyordum. Gece yarısı olmuştu, kumsalda kimse kalmamıştı. Yine hiç konuşmadan öpüşmeye başlamış, daha sonra çırılçıplak kalmıştık. Boynunu, memelerini, göbeğini öpüyor, okşuyordum. Ceyda ellerini sırtıma kenetlemiş, tırnaklarını etime geçirmişti. Kısık sesli çığlıklar atarak bana sımsıkı sarılıyor, bir yandan da ?oh sevgilim, seni çok seviyorum, daha sıkı sarıl bana? diye inliyordu. Göbeğinden aşağıya doğru dilimle yalayarak inerken bir yandan da onun reaksiyonsini ölçüyordum. Derin nefes alışından ve kasılmasından güzellandığını anladığımda dilim klitorisini bulmuştu bile. Artık orgazm olmak suretiyle olduğunu ancak bu yolla bitirmek istemediğini anladığımda klitorisini bırakarak, yeniden, sertleşmiş meme uçlarını yalamaya başladım. Ceyda bu esnada ani bir hareketle beni kumların üzerinde iterek sırtüstü yatırmış, hızla kamışımı iki elinin arasına almıştı. Öylesine azmıştı ki aleti biran önce ağzının içinde eritmek istiyor ancak bunu yapmadan önce onu seyrederek bir süre oyalanıyordu. Ben yavaş yavaş Ceydanın içine boşalırken… Sonra iştahla ağzının içine aldı ve acemi ancak iştahlı bir biçimde yalamaya başladı. Bu kez ben derin derin nefes alıyor, ?oh sevgilim? diye inliyordum. Boşalmaya yaklaştığımı anladığımda kollarından çekerek kucakladım. Ceydaya sarıldım ve yavaş hareketlerle . kamışımı ıslak kutusuna soktum. Bir yandan dillerimiz birbirimizin ağzında dolaşırken ritmik hareketlerle ileri geri giderek düzüyordum Ceydayı. Her ikimizde fırsat bulup öpüşmeyi kestiğimizde çığlıklar atıyor, orgazma yaklaştığımızı hissediyorduk. Belki de bu anı bir daha hiç yaşayamayacağımızı düşündüğümüzden bir yandan da orgazm anının hiç gelmemesini istiyorduk. Artık dayanamayacağımı anlamıştım. ?Canım, sevgilim geliyorum diye inledim. Bu sözler Ceydanın orgazm olmasına yetmişti. Vücudunun her tarafı kasılıyor, tırnaklarıyla sırtımı parçalıyordu. Ben yavaş yavaş Ceydanın içine boşalırken sırtımın acısını hiç duymuyordum. Bir süre hiç kımıldamadan öylece kaldık. Daha önceki sevişmelerimde duyduğum bir hissi bu defa hiç duymadığımı fark ettim. Önceleri sevişme sonrası seviştiğim şahsa karşı soğukluk duyar, hatta bazan nefret ederdim. Bu defa öyle olmamıştı. Ceydaya gerçekten aşık olmuştum. El ele tutuşarak çırılçıplak denize koşarken Ceydanın da bana aşık olduğunu anladım.